Fransız Le Monde gazetesi Türkiye ekonomisinin baş tacı olarak nitelendirdiği ‘Türk Hava Yolları’na övgüler yağdırdı. Türkiye’nin son yıllarda sivil havacılık alanda attığı adımların ve açılan dev havalimanlarının kalkınma ve nüfuz için bir vektör haline geldiğini yazan gazete THY’nin elde ettiği sonuçların görülmemiş boyutlara ulaştığını vurguladı.
İSTANBUL HAVALİMANI 5 YIL İÇİNDE AVRUPA’NIN EN İŞLEK HAVALİMANI HALİNE GELDİ
2018 yılında açılan devasa büyüklükteki İstanbul Havalimanı’nın 5 yıl içinde Avrupa’nın en işlek havalimanı haline geldiğini hatırlatan Le Monde Türkiye’nin bu anlamda yeni bir küreselleşme merkezi gibi göründüğünü yazdı.
THY’DEN RAKİPLERİNİ KISKANDIRACAK SONUÇLAR! LİDER HAVAYOLU HALİNE GELDİ
Haberinde, “Kararı kendiniz verin. Türk Hava Yolları Nisan ayında rakiplerini kıskandıracak sonuçlar açıkladı. Avrupa’nın en karlı havayolu şirketi British Airways’in ana şirketi IAG’nin 2,43 milyar avroluk net karına karşılık Türk Hava Yolları 5,52 milyar avro net kâr elde etti. Cirosu 20,94 milyar avroya ulaşırken net kar marjı yüzde 28,8 oldu.” ifadelerini kullanan Le Monde şöyle devam etti;
“Türk ekonomisinin mücevheri uçuş sayısı bakımından Lufthansa’nın da önüne geçerek lider havayolu haline geldi. Sonuçlar herkesin görebileceği şekilde ortada. Şirketin işlem gören hisseleri 2023 yılında döviz bazında yüzde 16 artarak tüm borsanın önüne geçti.”
“KÜRESEL HAVACILIK SEKTÖRÜNDE ÖNEMLİ BİR AKTÖR HALİNE GELDİ”
THY’nin Aralık ayında Airbus’tan 220 uçak satın aldığını hatırlatan Fransız yayın kuruluşu, THY Yönetim Kurulu Başkanı Ahmet Bolat’ın Airbus ve Boeing ile ilave 235 uçağın alımı için görüşmelerin sürdüğünü açıkladığını yazdı ve haberini şöyle bitirdi;
“Başka bir deyişle, 1933 yılında kurulan ve uzun süre ikinci kademe bir havayolu şirketi olarak görülen Türk Hava Yolları, küresel havacılık sektöründe önemli bir aktör haline geldi ve kendisini başlıca Avrupalı ve Körfez havayolu şirketlerine karşı önemli bir rakip olarak konumlandırdı. Bu, iktidardaki hükümetin kesintisiz desteğiyle uygulanan etkili bir kalkınma stratejisinin sonucudur.”